Ana içeriğe atla

Vah halimize

Bütün şarkılar türküler söylerler hep aynı şeyi, hep aynı zırvalı cümleler. Beylik lafları alır başını gider...
Günlerdir başımı didikleyen, rüyalarımın besin kaynağı geleceğim hakkında düşünüyorum.

Nafile!

Ben planlar yaptıkça bozulan sisteme değil ayak uydurmak, tanıdık ritimde gitmek bile mümkün değil. Eskiden de böyleydi şehir efsanesi gibiydi; düşündüğünün tersi olurdu... kötüsünü düşünürsen ancak iyisi mümkün kılınırdı. hep kafamızda kötü düşünce baloncukları ama iyinin olacağına dair bir umut, öyle geçti güzelim yıllarımız.
Hayallerimiz de buna göre şekillendi. Nazardan gözlerden uzak, maşallahlarla bezeli hayatlarımızı uydurduk kılıflarına gidiyorlar. Nasılsın diye sorulduğunda usulen "eh işte" diyoruz. Süper! diyenini görmedim.
süperlik hayat mı olur ki?! Memnuniyetsizlikten kırıldığımız şu günlerdir kendi halim ilk sırada olmak üzere hepimize üzülüyorum.


Ah biz ah yaşam...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Suyun Altında Nefes Alabiliyorum

 "Suyun Altında Nefes Alabiliyorum" dedim geçenlerde...  bu bir his, bir düşünce balonu ve o balonun içinde denizin altında yüzebiliyorum.  solungaçlarım yok kuyruğum yok ben insan formunda ama özgür  özgürce yüzebiliyorum nefes alabiliyorum korkmuyorum belki düşüncesi korkutucu ama korkmuyorum suya düşmedim kendim atladım derine doğru gidebilirim  okyanusun karanlıklarından da korkmuyorum nefes alabiliyorum sırt üstü uzanıp yukarıya doğru bakıyorum  suyun altında gülebiliyorum  daha da derine gidebilirim çünkü nefes alabiliyorum

Uzun bir aradan sonra

Üzerinden en az 2 yıl geçmiş.  Binlerce kahve, yüzlerce değişiklik, bir doğum, iki taşınma, kariyer değişikliği, ülke değişikliği ve nicesi. En azından beni rahatlatan bir konu var ki dramatik tarafımı yazıya dökmüyorum.  Her konuda içimi sıkabilirim ama kelimelerimde ağdalı değilim. Yaşlandıkça uzun cümleleri okuyamaz hale geldim. Her kim uzun uzun kendi durumunu dramatize ederse sıkılıp kapatıyorum. Neyse bu konuya şimdi nereden geldik? Geçen gün Amsterdam'da bir cafede (bu artık Türkçe'ye böyle girmiş olmalı) bir kız harala gürele yazıyordu. Ağzımın suyu aktı.  İnanılmaz özendim, kıskandım ve işte buradayım.  Hayatımda olan onlarca belki de yüzlerce değişikliği tek tek anlatacak halim yok.  Nitekim şu ara herkesin hayatında benzer şeyler olmaya başladı. Ülke değiştirmenin bir espirisi de kalmadı. Apartman görevlimiz bile "ben de gitmeyi düşünüyorum" diyor.  Göçmenlik, gurbetçilik nedense hiç kendimi bağdaştıramıyorum.  Bu konuda sürüyle yorum okudum...