Ana içeriğe atla

Refik Anadol

Melting memories

2010 yılından beri reklamcılık sektöründe çalışan biri olarak sanırım 6 yıldır düzenli olarak çeşitli konferanslara katılıyorum.
%99'unun boş ve reklama dayalı konuşmalardan oluştuğunu düşünürsek, katılım daha çok dostlar alışverişte görsün havasıyla gerçekleşiyor. 

Bu yıl tarihimde ilk kez gerçekten etkileyici bir konuşma dinledim ve izledim. 

Refik Anadol. 

Refik Anadol'u daha önce hiç duymamıştım açıkcası. Hatta oturuma tesadüfen katıldım, tam dışarı çıkacakken, çıkmaya üşendim. Gerçekten de izlediğim en iyi oturumu tamamiyle tesadüfen yakaladım. 

Peki neden bu kadar etkilendim? 

Refik Anadol konuşmasının girişinde kısaca kendinden ve kurduğu hayallerden bahsetti. 
Sabah 8 akşam 5.30 çalışan birinin kurmayı düşünemeyeceği hayaller. 

Sonra sadece 9 ayda yaptığı işleri gösterdi ki ben 9 ayda neler yaptım diye 3 sn düşündüm ve dişe dokunur birşey bulamadım. 

Sahip olduğumuz zaman aynıydı ama yaptıklarımız... 

Sözün özü...
İşte Refik Anadol. 
Bir veri ressamı. 
hayatımızda sahip olduğumuz tüm verilerden muhteşem eserler çıkartıp, bizden aldığını çok güzel bir şekilde yeniden bizimle paylaşıyor. 

Yaptıklarına bakan onu yaşını başını almış sanabilir ama o 1985 doğumlu.
Elçiye zeval olmaz, şuradan kendisi anlatsın: http://refikanadol.com/about 

Yok kim olduğu beni ilgilendirmez ne yapmış yani diyorsanız: http://refikanadol.com/works-grid







Not. Tüm görseller sanatçının sitesinden ekran görüntüsü ile alınmıştır. Lütfen çalışmaların orjinali için http://refikanadol.com/works-grid sitesini ziyaret edin. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Suyun Altında Nefes Alabiliyorum

 "Suyun Altında Nefes Alabiliyorum" dedim geçenlerde...  bu bir his, bir düşünce balonu ve o balonun içinde denizin altında yüzebiliyorum.  solungaçlarım yok kuyruğum yok ben insan formunda ama özgür  özgürce yüzebiliyorum nefes alabiliyorum korkmuyorum belki düşüncesi korkutucu ama korkmuyorum suya düşmedim kendim atladım derine doğru gidebilirim  okyanusun karanlıklarından da korkmuyorum nefes alabiliyorum sırt üstü uzanıp yukarıya doğru bakıyorum  suyun altında gülebiliyorum  daha da derine gidebilirim çünkü nefes alabiliyorum

Uzun bir aradan sonra

Üzerinden en az 2 yıl geçmiş.  Binlerce kahve, yüzlerce değişiklik, bir doğum, iki taşınma, kariyer değişikliği, ülke değişikliği ve nicesi. En azından beni rahatlatan bir konu var ki dramatik tarafımı yazıya dökmüyorum.  Her konuda içimi sıkabilirim ama kelimelerimde ağdalı değilim. Yaşlandıkça uzun cümleleri okuyamaz hale geldim. Her kim uzun uzun kendi durumunu dramatize ederse sıkılıp kapatıyorum. Neyse bu konuya şimdi nereden geldik? Geçen gün Amsterdam'da bir cafede (bu artık Türkçe'ye böyle girmiş olmalı) bir kız harala gürele yazıyordu. Ağzımın suyu aktı.  İnanılmaz özendim, kıskandım ve işte buradayım.  Hayatımda olan onlarca belki de yüzlerce değişikliği tek tek anlatacak halim yok.  Nitekim şu ara herkesin hayatında benzer şeyler olmaya başladı. Ülke değiştirmenin bir espirisi de kalmadı. Apartman görevlimiz bile "ben de gitmeyi düşünüyorum" diyor.  Göçmenlik, gurbetçilik nedense hiç kendimi bağdaştıramıyorum.  Bu konuda sürüyle yorum okudum...