Ana içeriğe atla

Heliophilia

(N.) An addiction to the sun. Always needing it's rays to survive life. Needing summer all year round.

2014...

Nasıl geçtiğini anlamadığım yıl. 
Kısaca anlatmayı düşündüm ama dürüst olamayacağım. 
Gerçekleri yazamam.
Yalan da söylemek istemiyorum. 

O nedenle Heliophilia diyorum. 

2015 için dilediğim budur. 

Yaz günlerindeki gibi efil efil geçsin.
Aşkla güleyim,
Aptal insanlara sen aptalsın bakışı atayım,
Umursamazca elimde 1 kadeh şarapla sarhoş gibi dans edeyim,
Umurumda olan herkesi umursamayayım. 

2015 canım cicim. 
Bu yazıyı okuyan herkesi mutlu et. 
Sevimsizleri sevimli,
Tatlı insanları daha tatlı et olur mu? 

Kıskananlar çatlasın. 




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Suyun Altında Nefes Alabiliyorum

 "Suyun Altında Nefes Alabiliyorum" dedim geçenlerde...  bu bir his, bir düşünce balonu ve o balonun içinde denizin altında yüzebiliyorum.  solungaçlarım yok kuyruğum yok ben insan formunda ama özgür  özgürce yüzebiliyorum nefes alabiliyorum korkmuyorum belki düşüncesi korkutucu ama korkmuyorum suya düşmedim kendim atladım derine doğru gidebilirim  okyanusun karanlıklarından da korkmuyorum nefes alabiliyorum sırt üstü uzanıp yukarıya doğru bakıyorum  suyun altında gülebiliyorum  daha da derine gidebilirim çünkü nefes alabiliyorum

Uzun bir aradan sonra

Üzerinden en az 2 yıl geçmiş.  Binlerce kahve, yüzlerce değişiklik, bir doğum, iki taşınma, kariyer değişikliği, ülke değişikliği ve nicesi. En azından beni rahatlatan bir konu var ki dramatik tarafımı yazıya dökmüyorum.  Her konuda içimi sıkabilirim ama kelimelerimde ağdalı değilim. Yaşlandıkça uzun cümleleri okuyamaz hale geldim. Her kim uzun uzun kendi durumunu dramatize ederse sıkılıp kapatıyorum. Neyse bu konuya şimdi nereden geldik? Geçen gün Amsterdam'da bir cafede (bu artık Türkçe'ye böyle girmiş olmalı) bir kız harala gürele yazıyordu. Ağzımın suyu aktı.  İnanılmaz özendim, kıskandım ve işte buradayım.  Hayatımda olan onlarca belki de yüzlerce değişikliği tek tek anlatacak halim yok.  Nitekim şu ara herkesin hayatında benzer şeyler olmaya başladı. Ülke değiştirmenin bir espirisi de kalmadı. Apartman görevlimiz bile "ben de gitmeyi düşünüyorum" diyor.  Göçmenlik, gurbetçilik nedense hiç kendimi bağdaştıramıyorum.  Bu konuda sürüyle yorum okudum...