Ana içeriğe atla

Kımıldayın

Haydi değişim vakti geldi.
Bütün kış poposunu koltuğa yayanlar, tatlıyı abartıp şeker oranını yükseltenler! Kımıldıyoruz.
Sadece bedensel olarak kımıldamıyoruz.

Bütün yarım kitaplar bitiyor, hayatınızda yarım yer kaplayan insanlar ya gidiyor ya da tamamına erdiriyorsunuz.
Belki gözlerinizin rengi değişmedi, o yüzden size çok yakıştığını düşündüğünüz renkteki ceket hala güzelliğini koruyor. Ama değişen bir siz varsınız sizden ileri.
Hemde yaz geldiğinden, bahar kapısından değil. Sadece canınız öyle istediği için.
Sıkılmadınız mı kendinizden?

Bu yazıyı kendime gaz vermek için yazıyorum. Belkim okuyanlarda gaza gelirde kendileri için bir şeyler yapmaya başlarlar... kim bilir!

Yorumlar

  1. geldik bile :) özellikle yarım kalan kitaplar konusunda :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Suyun Altında Nefes Alabiliyorum

 "Suyun Altında Nefes Alabiliyorum" dedim geçenlerde...  bu bir his, bir düşünce balonu ve o balonun içinde denizin altında yüzebiliyorum.  solungaçlarım yok kuyruğum yok ben insan formunda ama özgür  özgürce yüzebiliyorum nefes alabiliyorum korkmuyorum belki düşüncesi korkutucu ama korkmuyorum suya düşmedim kendim atladım derine doğru gidebilirim  okyanusun karanlıklarından da korkmuyorum nefes alabiliyorum sırt üstü uzanıp yukarıya doğru bakıyorum  suyun altında gülebiliyorum  daha da derine gidebilirim çünkü nefes alabiliyorum

Uzun bir aradan sonra

Üzerinden en az 2 yıl geçmiş.  Binlerce kahve, yüzlerce değişiklik, bir doğum, iki taşınma, kariyer değişikliği, ülke değişikliği ve nicesi. En azından beni rahatlatan bir konu var ki dramatik tarafımı yazıya dökmüyorum.  Her konuda içimi sıkabilirim ama kelimelerimde ağdalı değilim. Yaşlandıkça uzun cümleleri okuyamaz hale geldim. Her kim uzun uzun kendi durumunu dramatize ederse sıkılıp kapatıyorum. Neyse bu konuya şimdi nereden geldik? Geçen gün Amsterdam'da bir cafede (bu artık Türkçe'ye böyle girmiş olmalı) bir kız harala gürele yazıyordu. Ağzımın suyu aktı.  İnanılmaz özendim, kıskandım ve işte buradayım.  Hayatımda olan onlarca belki de yüzlerce değişikliği tek tek anlatacak halim yok.  Nitekim şu ara herkesin hayatında benzer şeyler olmaya başladı. Ülke değiştirmenin bir espirisi de kalmadı. Apartman görevlimiz bile "ben de gitmeyi düşünüyorum" diyor.  Göçmenlik, gurbetçilik nedense hiç kendimi bağdaştıramıyorum.  Bu konuda sürüyle yorum okudum...